Pazartesi, Ekim 09, 2006

Gerçek Türk'üm galiba :)

Aylar evvel yazdığım bir postta bahsetmiş idim Lost ile tanıştığımdan ve bağımlısı olduğumdan. Bu Lost dizisi nedeniyle o güne kadar hiç de aşina olmadığım torrent kavramı ile tanıştım ve emule, azureus, utorrent gibi programları deneye yanıla öğrenerek en rahat ve sorunsuz olanının utorrent olduğuna karar verdim. (Tabi bu arada Lost bahanesiyle, hazır kurulu program var, gelsin filmler, konser kayıtları, bulunamayan albümler.) Utorrent, firefox'la beraber kullanılırken hiç bi sorun çıkartmıyor, sessiz sakin işini yapıyor, benim sörfümü de hiç engellemiyor. Burada şunu belirtmek isterim ki ben sadece kullanıcıyım! :) Konular hakkında hiç bir teknik bilgim yok. Hangisi bana kolay ve rahat geldiyse ona karar verdim. Emule ve azureus'u tercih etmemiş olmam ayarlar, menüler vs çok karışık geldiği için o programları kullanmayı becerememiş olmamdan veya onlar açıkken interneti kullanamıyor olmamdan kaynaklanmaktadır.

Konu gene dağıldı, hemen toparlıyorum. Bağlantı hızım yavaş olduğu için utorrenti öyle aman aman bi şekilde kullanmazken saygıdeğer WRZL kişisi bir gün bana "kız senin ADSL'en 256 sınırsız di mi? Türk Telekom'un bi kampanyası var, istersen kampanyaya katılıp şubata kadar aynı fiyata (49 YTL/ay) 1024 kbps ve kotasız kullanabilirsin" dedi. Ben de hemen o vakit dediğini yaptım. Ve tabi o aşamadan sonra torrent indirme olayı da hız kazandı, sağdan soldan istek toplar oldum, bilgisayar günlerce kapanmaz oldu.

Hay allah, toparlıycam dedim, iyice dağıldı! Gelelim başlığın ana sebebine. Efendim bu işlerle uğraşanlar bilirler, modemde port forwarding diye bi olay vardır. Download ve upload kapasitesini yükseltmek için kullanılır (başka bir amacı varsa da bilmiyorum). Ben yaklaşık 5-6 aydır bu port forward olayının ne olduğunu ve nasıl yapıldığını çözmeye çalışıyordum. Teknik bilgisiz şekilde olaya bodoslama dalınca tabi konuları anlamak ve algılamak pek kolay olmuyor. Öyle forumları felan geziyorum, yazılanları ve tavsiyeleri okuyorum. Ama nasıl olsa bu işlemi yapmadan da indirebildiğim için "never touch a running system" zihniyetiyle modem ayarları ile hiç oynamamıştım. Açıkcası korktum bozulur felan diye. Çünkü okuduğum yazıların çoğu son derece karışık işlemlerden bahsediyordu (ya da bana öyle geliyordu). Amma velakin geçen akşam programın hata verdiğini ve seed sayısının "3820" olduğu filmin inmediğini ve hiç bir upload olmadığını da görünce bir terslik olduğunu anladım. Sebebini halen bilmiyorum ama öyle bir şey oldu işte ve araştırmalarım sonucunda kaçınılmaz olarak port forward etmem gerektiğini anladım. Gene başladım googling yapmaya, bi sürü forum sitesine girmeye, oraya buraya bakmaya. Hatta program bile indirdim onun için ama olmuyor olmuyor. Yazılan hiçbir yazıda benim modemin marka/modeli yok. Bulamıyorum, anlayamıyorum, beceremiyorum derken neden sonra modemin manueline bakmak geldi aklıma! Evet, tam 6 ay sonra aklıma geldi! Meğerse manuelde güzelce açıklanan ve 5 dakikalık son derece basit bir işlemmiş! Yaptım ve save ettim, sonra da restart dedim ve tekrar açtım programı. Program şakır şakır çalıştı ve daha önce downloadda gördüğüm en yüksek rakam 25-30 iken 120'yi gördüm 5 dk içinde!

Velhasıl kelam, gerçek bir Türk asla kullanım klavuzunu okumaz, sağa sola sorar, deneme-yanılma ile öğrenir, ordan burdan duyduklarını uygular. Başı belaya girince aklına gelir o aletin bir klavuzu olduğu. Bu olayın ana fikri budur!


ps. Telif-melif-yasa vs işlerine hiç girmeyelerim lütfen. Zira benim indirdiğim filmlerde, albümlerde bulunan kişilerin bu paraya pek de ihtiyaç duymadığı kanaatindeyim. Bu konuyla ilgili South Park'ta son derece anlamlı bir bölüm vardı, onu da bulup buraya ekleyeceğim en kısa sürede :)
.
.
İşte buldum:

2 yorum:

cekirge dedi ki...

ah, keşke sorsaydın ben anlatırdım sana :)
bir dakka anlatmamış mıydım ben sana?

CHROMA dedi ki...

Eki eki :)

Anlatmıştın hatta bizzat yapmıştın uzaktan bağlanarak amma velakin, ben bilgisayara format atınca, azureus u felan baştan yükleyince hepsi uçtu gitti o ayarların :)) Bi daha da sormaya utandım!