Çarşamba, Temmuz 22, 2009

İstanbul'dan kısa kısa




Sahneye biraz uzaktık ama oradaydık! Aslında bulunduğumuz noktadan gayet net gözüküyordu sahne. Yanıbaşımızda Yekta Kopan vardı. Cep telefonu ile çektik, görüntü kalitesizliği ondan. Kuruçeşme Arena'da kamera yasağı olduğu için götürmedik (keşke götürseymişiz). Adamların üstüne nur inmiş gibi gözüküyor :)) Umuyorum biz de 60lı yaşlarda onlar kadar hareketli olabiliriz.

Son bir haftayı İstanbul'da geçirdik. Bolca akraba ziyareti, İstiklal'de turlamaca, Nev-i Zade'de içmece, trafik, kalabalık, Ortaköy'de çay, Metrobus, Kınalı ada manzaralı terasta şarap, trafik, kalabalık, Büyükçekmece sahilinde turlamaca, kuzenler, yiğenler, trafik, kalabalık vs vs :)

Bütün bu keşmekeş içerisinde parıldayan bir şey yaptık:


Şurada yazan günden beri bakıp bakıp iç geçiriyordu. Sonunda karar verdik, gidip Tünel'de Zuhal Müzik'ten aldık geldik :)

Çarşamba, Temmuz 01, 2009

O'na



Get this widget Track details eSnips Social DNA


Whenever i'm alone with you, you make me feel like i am home again.
Whenever i'm alone with you, you make me feel like i am whole again.
Whenever i'm alone with you, you make me feel like i am young again.
Whenever i'm alone with you, you make me feel like i am fun again.

However far away i will always love you
However long i stay i will always love you
Whatever words i say i will always love you,
I will always love you

Whenever i'm alone with you,you make me feel like i am free again.
Whenever i'm alone with you,you make me feel like i am clean again.

However far away i will always love you
However long i stay i will always love you
Whatever words i say i will always love you,
I will always love you


2 sene önce bugün, bu şarkı eşliğinde, hiçbir baskı altında kalmadan, iyi günde ve kötü günde, hastalıkta ve sağlıkta O'nu eşim olarak kabul ettiğimi cümle aleme ilan ettim. İyi ki de etmişim.

Gerçek şu ki ben, 16 Aralık 2005'de, yani birlikte birşeyler yaptığımız ilk gün, hayatımın o günden sonraki dönemini hep O'nunla geçireceğimi hissetmiştim. Artık herşeyin farklı olacağını, eksik parçaların tamamlandığını, kendimi hiç yalnız hissetmeyeceğimi daha o akşam anlamıştım. Yaptığı herşey, söylediği her söz, dinlediği şarkılar, yaşam tarzı, düşünceleri o kadar tanıdık ve o kadar "benim gibi"ydi ki, daha o akşam kendi kendime "demek bugüne kadar yaptığım, yaşadığım herşey O'na hazırlık içinmiş" diye düşünmüştüm.

Geçen zaman hislerimi azaltamadı, aksine O'na olan sevgim ve ihtiyacım her geçen gün biraz daha artıyor.

Hayatıma girdiği ilk günden beri en ufak bir pişmanlık hissetmedim. Elbette herşey hep güllük gülistanlık, toz pembe ilerlemedi ama yaşadığımız hiçbir sorun moralimizi 1 saatten fazla bozmayı da beceremedi. Gelecek ne getirir bilemeyiz elbet ama içimden bir his daha uzuuun yıllar hep daha iyiye doğru ilerleyeceğimizi söylüyor. Tıpkı ilk akşam "sen bu adamla çok mutlu ve huzurlu olacaksın" diyen ses gibi.
Fotografı Lomo Action Sampler ile çektim.