Pazartesi, Haziran 30, 2008

Bir daha taşınırsak eğer

- Klimayı en az 1 gün önceden söktürüp monte edeceğiz,
- Dolap raflarına serilecek örtü, kılıf vs gibi malzemeleri önceden ayarlayacağız,
- Çamaşır makinesini 1-2 gün önce götürüp perdeleri yıkayıp yıkayıp asacağız,
- Evi en fazla 3. kattan tutacağız (Eski evimiz 7. kattaydı, adamların canı çıktı 7 katı merdivenle inip çıkmaktan)


Ev taşımak için en az 4 gün gerekiyor. İlk gün eşyaların taşınması, mutfağın ve yatak odasının minimal düzeyde kullanılabilir olmasını sağlamakla geçiyor. İkinci gün mutfağın ve diğer odaların kabaca yaşanabilir olması ile geçiyor. Üçüncü gün giysi dolabının ve evdeki diğer ince ayrıntıların tamamlanması ile geçiyor. Dördüncü gün ise artık oh deyip dinlenme, sabah hamam sefası akşam da balkonda mangal sefası için gerekli :)

Tabi yukarıda ki 4 nokta gözardı edilmezse çok daha pratik yerleşilebilirmiş. Biz de yeni öğrendik.

Salı, Haziran 10, 2008

Creative Zen

Zenimi aldım alalı işyerine gidiş gelişler pek bi keyiflendi. 3 ayda 20den fazla film seyrettim bu sayede :) Serviste yanımda oturan Neslihan da nasibini aldı tabi cihazdan. Kulaklığın birini o takıyor, birini ben. Beraber seyrediyoruz filmleri.
Zen de film izlemek biraz uğraştırıyor aslında. Öncelikle film taraması yapmak gerekiyor. İMDB'den veya sinema sitelerinden araştırma yapıp, film seçiyorum. Arkadaş tavsiyeleri de değerlendiriliyor tabi. Daha sonra o filmin torrentini ve uygun altyazıyı bulup indiriyorum. Sonra da PocketDivXEncoder programıyla altyazıyı filme gömüyorum ve ondan sonra Zen'e yüklüyorum. Ama verdiği keyif bu kadarcık zahmete katlanmaya değiyor doğrusu.

Birkaç hafta önce "Reign Over Me"ye seyrettik. Evde veya sinemada izlesem hıçkıra hıçkıra ağlardım muhtemelen ama serviste olunca kendimi tutmak zorunda kaldım. Filmi başkalarına anlatırken bile ağladım. Komedi filmlerinden tanıdığımız Adam Sandler, 11 Eylül olaylarında karısını, üç çocuğunu ve köpeklerini kaybetmiş ve dolayısıyla dünya ile bağını kopartmış adam rolünde öyle güzel bir oyunculuk çıkartmış ki, muhteşemdi. Hele filmin sonuna doğru, ölen karısının anne ve babasına neden ailesinin fotografını taşımadığına dair açıklama yaptığı sahnede servis mervis dinlemedim, gözümden yaşlar aktı. Kısacası, izleyin. Ama uyarayım, yakın zamanda sevdiğiniz birisini kaybettiyseniz film sizi olumsuz etkileyebilir.
(İtiraf edeyim ki, bu kadar duygusal davranmama rağmen, öte yandan ABD'li oldukları için "beter olun" diyesim de geldi.)