Salı, Mart 24, 2009

Ailenizin turizm danışmanı


Tatil programı yapma çabası içerisindeyim.
Doğuştan bronz bir kişi olmamdan dolayı vıcık vıcık kalabalıkta deniz-güneş ikilisi beni cezbetmediği gibi, tatili öyle sabahtan akşama yatarak geçirmeyi de sevmem (Gerçi yukarıdaki gibi bir bölge teklif edilirse gidebilirim tabi, neden olmasın?).
Henüz çocuk sahibi olmadığım için de bu vakitleri iyi değerlendirip, mümkün mertebe hareketli tatil planları yapma gayretindeyim.
Sonra, yaşadığımız şehrin (Adana) zaten sıcak ve nemli olmasından dolayı tatil için gideceğimiz bölgenin hafiften serin (en azından nemsiz) olmasını tercih edeceğim. Ama soğuk da olmamalı, zira o zaman da mont, yağmurluk, bot vs gibi hacim kaplayan şeyleri de valize atmak gerekir.
Çocukken ebeveynlerin tercihine uymak zorunluluğundan hep deniz kenarına giderdim. Sonra bi 5-6 yıl hiç tatil yapamadım. Sonra gene anne ve kardeşi memnun etme amacıyla deniz kenarına gittim.
Gerçekten istediğim ve beni tatmin eden ilk tatilimi geçen sene Doğu Karadeniz yaylalarına giderek yaptım. (Biliyorum, anlatacağım dedim ama anlatmadım. Tek kelimeyle muhteşemdi. Çok yorucuydu ama o güzellikleri ancak yürüyerek görebilirdik.)

Bu sene ise limitleri biraz daha zorlayıp yurtdışına çıkma niyetindeyiz.

Benim ilk tercihlerim Moğolistan veya Kenya idi. Ama hem çok pahalı (adambaşı en az 4000TL), hem de koca kişisi pek heveslenmedi oralara.



Sonra değişik bölgelere gemi turlarını araştırayım dedim. Alaska veya Norveç fiyortları veya Tuna nehri çok keyifli gözüktü. Gerçi Alaska yöreleri son derece soğuk olacak ve almamız gereken eşya boyutlarını arttıracak ama gemi içinde valiz, çanta taşıma derdi olmayacağı için çok sorun olmaz diye düşündüm. Ama gemi turları da bizim bütçeyi zorlayacaktı (Adam başı en az 2000-2500 TL).

Sonra, ucuz uçak bilebileceğimiz ve böylece maliyetleri düşürebileceğimiz, Avrupa'da gidilebilecek yerleri araştırayım dedim ki kendileri tercih sırasına göre şöyle sıralandılar:

1. Edinburgh (İskoçya) - Londra
2. Madrid - Barcelona (İspanya)
3. Roma-Napoli (İtalya)
4. Prag-Budapeşte

Şimdilik en kuvvetli ihtimal Ağustos'ta 4 gün İskoçya, 4 gün Londra şeklinde. EasyJet'in şaka gibi fiyatları nedeniyle ulaşım masrafı "affordable" oluyor.
Ancak araştırma yapınca öğrendim ki, Ağustos Edinburgh'ta festivaller ayıymış. O tarihlerde yer bulmak neredeyse imkansızmış. Bir kaç post öncesinde yazdığım gibi, para konularında şans pek benden yana değildir. Zira 2 hafta önce geceliği £50'a şehir merkezinde 2 kişilik WC'li-banyolu oda bulunurken, dün bunların hepsi dolmuştu. Ben de her ihtimale karşı uygun fiyatlı bulabildiğim tek yer olan şu pansiyondan yer ayırttım. Şehir merkezine biraz uzak (25 km) ama olsun, zeten bizim de amacımız festival görmek değil, İskoç yaylalarını görmek, William Wallace'ı anmak :)

Londra kısmı ise başlı başına ayrı bir post konusu. Zone'lar, metro istasyonları, Luton havaalanına ulaşım vs bayağı bir başımı ağrıttı ama sanırım çözdüm. Biraz daha araştırıp, netleştireyim onları da yazarım.

Gidilecek bölgeyi araştırma, izlenim alma konusunda "google blog search" ve "Ekşi Sözlük" hakikaten kutsal bilgi kaynakları. Allah eksikliklerini göstermesin :))

Tabi bir de vize konusu var. Umarım bir problem çıkmaz.

Bu arada öğrendiğim bazı şeyleri sizlerle paylaşmak isterim:
Uçuş planlaması için: www.skyscanner.com
Otel ayırtmak için: www.hrs.com veya www.booking.com
Dünyanın her bölgesi hakkında bilgi almak, gezginlerin önerilerini okumak için: www.lonelyplanet.com (forum kısmı çok faydalı)

Otel odası ayrıntıları;
Double room: Çift kişilik bir tane yatak olan oda,
Twin room: İki tane tek kişilik yatak olan oda,
WC/shower ensuite: İçerisinde WC/duş olan oda (eğer ensuite yazmıyorsa muhtemelen 4-5 odanın ortak kullandığı bir tuvalet/banyo sözkonusudur)

İlk foto şurdan, ikinci foto benden (Çaymakçur'dan Ayder yaylasına doğru inerken çekildi), üçüncü foto burdan, dördüncü foto şurdan, beşinci foto burdan ve de altıncı foto şuradan alındı.

1 yorum:

Randy Furco dedi ki...

WOW..WONDERFUL!