Perşembe, Mart 06, 2008

UZUN YOL HİKAYESİ

Son günlerde beni en çok güldüren şey, cumartesi akşamı bizi ziyarete gelen kocamın lise arkadaşının anlattığı anısı oldu! Yazayım da siz de gülün.

Şimdi bu arkadaş 2001 yılında işyerinden bir ustabaşı ile beraber iş için Adana'dan İstanbul'a Varan Turizm ile yola çıkmış. Söz konusu işyerinde çalışmaya başlıyalı henüz bir kaç ay olmuşmuş ve de kendisinin İstanbul'a ilk gidişi imiş. Yola çıkmadan evvel, yolarkadaşı olan ustabaşı Şerafettin Abi tanıdığı bir eczaneden aldığı ilacı çantasından çıkarmış ve "bak" demiş "14 saat yol çekilmez, ben şu uyku hapını içip uyuyacağım, sen de iç bi tane"! Arkadaş istememiş, sağı solu seyrede seyrede gitmeyi tercih etmiş. "Peki o zaman, sen bilirsin, ben uyuyacağım, İstanbul'da görüşürüz." demiş ustabaşı ve kafayı çevirip gözünü kapatmış. Aradan 20 dk felan geçmiş ki, ustabaşı "AĞĞĞ" diye kıvranarak bağırmış! Otobüsteki herkes dönüp bakmış merakla, adam 3-5 saniye durup tekrar kıvranmaya başlamış "Allaaah, karnıma bir sancı girdi"! Bizim arkadaş endişelenmiş, "abi" demiş "sakin ol, bağırma". Ama adamın rengi ruhsarı atmış, acılar içerisinde kıvranıyor. Biraz durup tekrar bağırmış! Ve bir müddet bu şekilde ilerlemişler. Bakmışlar ki olacak gibi değil, hemen yol kenarında bir benzinlikçide durup, adamı tuvalete götürmüşler, gaz sancısı olabileceğini düşünüp, sırtını felan sıvazlamışlar. Ama adam ısrarla kıvranıp, "gerek yok, bu gaz maz değil. Bağırsakla da ilgili değil, bu başka türlü bir şey, hayatımda görmedim ben böyle acıyı" diyormuş. Neyse efendim, tekrar otobüse binmişler, ama değişen bir şey olmamış, adam durup durup kıvranmaya, acı içerisinde inlemeye devam etmiş. Yola çıktıktan yaklaşık 3-4 saat sonra inlemeler devam ediyorken bizim arkadaş sorunun ciddi olduğuna kanaat getirip, şöföre "yaw bu adamın hali iyi değil, yola bu şekilde devam edemeyiz, bir polikliniğe felan gidelim" demiş ve Aksaray civarında bir sağlık ocağına girmişler. Adam hemen sedyeye alınmış, nabzı, tansiyonu ölçülürken arkadaş da durumu anlatmış, "şu ilacı içti, böyle oldu" diyerek ilacı göstermiş. Sağlık görevlisi ilaca bakıp, şaşkınlıkla "yahu bu adam bunu niye içti, bu ilacı buna kim verdi ki" diye sormuş ve eklemiş: "Bu ilaç YAPAY SANCI HAPI" :))))
Arkadaş bize bu hikayeyi anlatırken o kıvranmaları birebir göstererek, yüz ifadeleri, ses taklitleri ile anlattı, gülmekten karnıma ağrılar girdi.
Ben bir anne değilim, doğum felan yapmadım ama doğum yapan arkadaşlarım var, o sancıları az çok bilirim. Suni sancının nasıl bir şey olduğu ve neden uygulandığı şurada açıklamalı olarak anlatılıyor.
Olayın ertesi günü sancılar geçip de adam normale dönünce, ilacı veren eczacıyı arayıp, sayende yolda 50 kere doğurdum deyip bi güzel haşlamış :)

2 yorum:

Tabiat Ana dedi ki...

ahhh ahhh o sancıları ne sen sor ne ben anlatayım zavallı adamceğiiz:))

CHROMA dedi ki...

Sonunda anne olmak varsa eğer, katlandığın sancıya fazlasıyla değiyor galiba Tabiat Ana ;)
Adamcağız boşu boşuna çekmiş onca sancıyı :)))
Arkadaş, adamın 2 çocuğu olduğunu söyleyince "e artık karısının kıymetini daha iyi biliyordur" dedim ama malesef olaydan 2 sene sonra boşandıklarını söyledi :(