Cumartesi, Temmuz 22, 2006

YUNUS


*** Barışçıl - Tedbirli - Agresif olmayan :
Anlaşması kolay bir insansınız. Kendi özel hayatınıza ve özgürlüğünüze düşkün olduğunuz için de arkadaşlarınızı pek yormuyorsunuz. Bazen hayatın anlamını düşünmek ya da kendi kendinize eğlenmek için her şeyden uzaklaşıp yalnız kalmak istiyorsunuz. Bu yüzden de kaçabileceğiniz güzel mekanlar nerede biliyorsunuz ama siz yalnızlık düşkünü bir insan da değilsiniz. Sadece hayatın size vermiş olduklarını takdir eden, dünyayla barışık bir insansınız.***


İşte böyle diyor mini kişilik testi sonucu. Başka bir psikoloji testinde de barışcıl-soğukkanlı çıkmış idim. Eğer insan olmasaymışım yunus olurmuşum :)

İşte bu ağır basan barışcıl yanım yüzünden anlıyamıyorum insanların kavga etmesini, savaşmasını, hırslarının kişiliklerine yön vermesine izin vermelerini, kendi bencillikleri için başka insanları yok saymalarını. İşte bu yüzden kızamıyorum, şikayet edemiyorum, birine sesimi yükseltince başıma ağrılar giriyor. Ve işte bu yüzden anlam veremiyorum toprak için çocukların öldürülmesine, çocukların eline silah tutuşturulmasına . Ne Lübnan'da, ne Irak'ta, ne Dafur'da, ne Namibya'da, ne de Hakkari'de. Ama dünya böyle bir yer. Hep böyledi ve bundan sonra da böyle olacak galiba. Ben ve benim gibi "küçük" kafalar asla anlayamayacak bu savaşların gerekliliğini, asla kavrayamayacak.

Hani hep derler ya, dünya nereye gidiyor, insanlık öldü, bu nasıl bir vahşet felan diye. Aslında eskiden daha vahşiymiş insanoğlu. Daha acımasızmış. Yani düşünsenize bi, savaşlar daha kanlıymış, işkence daha yaygınmış, devletin bekaası adına sokak ortasında toplu idamlar, giyotinle kafa kesmeler, zindanlarda aç susuz bırakmalar, taht kavgasına kardeş öldürmeler, hadım etmeler, uzuv kesmeler, çocuk sevgisi olayı desen son 2 nesildir var. Gene iyiyiz yani şu yüzyılda. Ama dedim ya, yine de kavrayamıyorum. Taraf tutamıyorum.

0 yorum: