Bildiğim tek şey var ki, içinde elektrogitar tınıları olan tarzları -yumuşak veya sert hiç farketmez- hep sevmişimdir. Diğer türler ise çerezdir, olmamaları benim hayatımda eksiklik olarak algılanmaz. Onlarda da güzel parçalar var elbet hastası olabildiğim ama istisnalar kaideyi bozmaz değil mi?
Rock müzik dinlemeye başladığım zamanlar, ilk özel radyoların açıldığı zamanlara denk gelmektedir. 92-93 yılları. Ortaokul sıralarındaydım daha.

Özel radyolarla beraber pıtırak gibi rock programları çoğaldı bir anda. Rock dinleyicisinin de alternatifleri ve radyo başında geçen zaman süresi arttı zira hepsi birbirinden güzeldi bu programların. Benim o zamanlar favori radyom Gün FM'di. Hem süper eğlenceli yayıncılar vardı hem de akşamları rock müziğe doyururdu bizleri. Nedenini hatırlamıyorum ama sonra kapandı :( Onun peşineyse hayatımda çok önemli bir yere sahip olan "green radio" açıldı. Öyle bir radyodur ki o, içimdeki anarşist ruhu ilk ortaya çıkartandır, gecenin 3'ünde kahkahalarla güldürendir, radyonun yatağın başına taşınmasına sebep olandır, uyurken bile kulağıma kulaklık taktırandır, telefonla radyo programını ilk arattıran ve canlı yayına aldırandır dır dır dır. Anlayacağınız üzere, bana göre şahane programları vardı Green Radio'nun. Ama benim için en şahaneleri Cengiz Fuat Gümüşdağ'ın geyiğin dibine vurduğu "Alacageyik Kuşağı" ve sevgili Özgür'ün sunduğu "Rocktuel" idi.

"Bağımlısı" olduğum ilk ve tek radyo programıydı Rocktuel. "Rock" kapsamına giren her türe yer verirdi Özgür, gruplarla ilgili bilgi paylaşılırdı, yeni gruplar tanıtılır, sevilen müzisyen ve grup elemanları canlı yayın konuğu olarak katılırlardı. Kaç tane kaset doldurduğumu bilmiyorum Rocktuel'i dinlerken. Hepsi halen duruyor. Yıllarca büyük bir özveri ile devam etti program. Green Radio sahipleri değişince, radyonun tarzı da değişti. Roctuel de kanaldan kanala transfer oldu ama dinleyicileri hiç bırakmadı Özgür'ü. (Bakınız hatta şöyle bir grubumuz var Facebook'ta) Rocktuel'i diğer programlardan farklı kılan bir başka şey de dinleyicilerine gerçekten özen göstermesiydi. Programda dinleyicilerinden mektup yazmalarını isterdi. Tabi o zamanlar böyle e-posta, msn felan nerdee :))Ve kendisine gönderilen her mektuba mutlaka cevap yazardı. Hem de öyle 2-3 satır değil en az 2 sayfa. Üstelik öyle fazlaca boş vakti olan birisi de değildi, mimardı, AutoCAD ve benzeri program dersleri verirdi, karikatür çizerdi, davul çalardı vs vs. Arada mektuplara bonus olarak da eklerdi karikatürleri.

Aradan yıllar geçti, Roctuel zaman zaman zorunlu molalar vermek zorunda kaldı ama kaybolup gitmedi. Özgür şimdi sevgili eşi Boncuk'la Moskova'da ve esas mesleği olan mimarlığı icra ediyor (ne tesadüftür ki Boncuk Hanım da benimle aynı okuldan, alt dönemimden mezun olan bir meslektaşım). Çok şükür ki günümüzde internet var! Dün başlayan deneme yayını ile uzun süredir yayında olmayan Rocktuel'i yıllar sonra artık "Rocktuel Radyo" olarak dinlemek mümkün. Yapmanız gereken tek şey bilgisayara hala yüklü değilse winamp yüklemek ve "http://66.90.104.25:7430/listen.pls" i tıklamak :))
ps. Anlayamadığım bir şekilde fotograf eklemeden önceki yazılarda satır aralığı tekken, fotoğraf sonrasında satır araları 1,5 olmakta. Çözebilen varsa yorum bıraksın lütfen.